Seninki kaç santim? – Greenpeace’ e kulak verin!

Duymayan kaldıysa;

2050’de dünyadaki balık stokları tükenecek. Denizleri hala sonsuz bereket kaynağı olarak görüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Büyük balıkların %90’ı çoktan yakalandı. Toplam balık stoklarının %60’ı bitti. Gerı kalan %40 ise 40 yıl içinde son bulacak. Balıkların bittiği gün deniz yaşamı da bitecek.

Seninki kaç santim? – Greenpeace.

İyi, daha iyi, en iyi

Yojimbo ile beraber Bir Avuç Dolar ‘dan bahsetmişken, Sergio Leone’nin ¨İsimsiz Adam¨ adını vererek tamamladığı üçlemeyi ikinci ve üçüncü filmlerinden de kısaca bahsederek tamamlayalım.

İtalya ve İspanya’da çekilen, dönemin Western film kalıplarının dışında olduklarından gösterildikleri dönemde alay konusu bile olan ve Spagetti Western olarak anılan filmlerin ikinci filmi 1965 yapımı Birkaç Dolar İçin (Per qualche dollaro in più). İki kelle avcısı silahşör (Clint Eastwood, Lee Van Cleef), tamamen farklı motivasyonlarla peşine düştükleri El İndio adlı haydut (Gian Maria Volonte) için gönülsüz de olsa güç birliği yapmak zorunda kalırlar.

Clint Eastwood, Lee Van Cleef

Üçüncü ve çok daha bilinen film Il buono, il brutto, il cattivo ya da İyi, Kötü, Çirkin. Karmaşık karakter ve hikaye örgüsü, başarılı oyunculukları, tüm film tarihinin belki de en akılda kalır müziği ve üç saatlik süresi ile gerçek bir başyapıt. Hayatını adam öldürerek  kazanan ve tüm dostları haydutlar olan bir iyi (Clint Eastwood), hiç bir işi yarım bırakmayacak kadar iş ahlakı yüksek bir kötü (Lee Van Cleef) ve feleğin sillesinden geçtiği için neredeyse acıma hissi uyandıran bir çirkin (Eli Wallach), arka planınını bitmek üzere olan Amerikan İç Savaşı’nın oluşturduğu bir fonda ve çöllerden savaş alanlarına, esir kamplarından manastırlara ve yıkık kentlere kadar birbirinden farklı pek çok dekor önünde büyük bir hazinenin peşine düşerler…

İyi, Kötü, Çirkin

Filmlerin neden iyi olduğunu değil ama neden çok sevdiğimi söyleyebilirim.

  1. Karakterler, sadece başroller değil, rollerine daha iyi oturamazdı bence. Clint Eastwood ve Lee Van Cleef her iki filmde de her gözüktükleri kareyi dolduran göz alıcı performanslar göstermişler. Gian Maria Volante gerçekten kötü olduğuna ikna ediyor, Eli Walach çirkin Tuco rolünde harika. Otel sahibesi, alkolik yüzbaşı, ispiyoncu çocuk ve daha nice yan roldeki oyuncuların filmlere katkısı çok fazla.
  2. Yakın çekimler! Burunların ekran/perdeden dışarı çıktığı, endişe, korku ve özgüvenin  sağa sola bakan gözlerin en içinden okunduğu sahneleri seviyorum.
  3. Ennio Morricone!! Sergio Leone’yi ve filmlerini büyük kılan biraz da onun müzikleri.
  4. Western filmler bana garip ve melankolik ve hoşuma giden bir şekilde küçüklüğümü, pazar sabahlarını, sobayla ısındığım, yerde halının üzerinde oturup tv seyrettiğim zamanları hatırlatıyor.

Konuyu Sergio Leone ile bağlayalım. Hayatı boyunca çalışırken (Gordon Milne’in hiç Türkçe konuşmamasına benzer şekilde) hiç İngilizce konuşmamış bu adam çok az sayıda film yönetiyor, İngilizce konuşulan bu az sayıda filmle adını sinema tarihine altın harflerle yazdırıyor. Leone’nin daha sonra çevirdiği Bir Zamanlar Batıda (Once Upon A Time in the West) ve Bir Zamanlar Amerika’da (Once Upon A Time in America) ile sinemasal açıdan bu filmlerin ötesine de geçtiğini söylemek isterim.

not: Yukarıdaki yazının daha uzun ve özenle yazılmış bir muadili teknik bir hata ile tamamen silinince yazıyı tekrar yazmak zorunda kaldım, çok kızgınım!

 

Ben bunu daha önce görmüştüm; Yojimbo

Geçmişi olmayan yalnız bir adam çetelerin idaresinde olan bir kasabaya gelir.Ne var ki kasabada bir değil iki çete vardır. Kasabada kalırsa ya zengin olacak ya da ölecektir. O üçüncü seçeneği, kasabaya düzen getirmeyi seçer.

Yojimbo

Kurusawa’nın daha çok bilinen başyapıtları Rashomon ve Yedi Samuray’dan daha sonra, 1961’de yönettiği Yojimbo ‘da da eşsiz oyuncu Toshiro Mifune ile çalışmış.

Yojimbo

Film gerek çekim tekniği, gerek görselliği, gerek hikayesiyle Japon sinemasının seçkin örnekleri arasında kalmanın ötesine geçiyor. Aday olduğu Oscar’ ı kazanamıyor ama bugün Western denilen türün kalıpları Yojimbo ile şekileniyor.

Toshiro Mifune

Öyle ki, imdb film sitesinin en iyi Western filmleri listesindeki ilk 15 film içinde 4 filmi olan (toplam yönettiği film sadece yedi) büyük yönetmen Sergio Leone, ¨Yojimbo¨’ dan 3 sene sonra ilk ses getiren Western’i ¨Bir Avuç Dolar İçin¨ i (Per un pugno di dollari) çekiyor.

Clint Eastwood

Hikaye bir yana, sahnelerin bile zahmetsizce alıntı olduğu film büyük başarı yakalıyor. Film sahiden güzel, müthiş oyuncuları ve harika da bir müziği var. Burada problem filmin  başka dilde film seyredemeyen kibirli Amerikan seyircisi için tekrar ve İngilizce çekilmesi değil. Sergio Leone’nin filmi çektiği 1964’den çok önce başka bir Kurusawa başyapıtı Yedi Samuray (Shichinin no samurai) çoktan Amerikanize edilmişti (The Magnificent Seven). Sorun Sergio Leone’nin tüm fikri izinsiz ve telif haklarını hiçe sayarak pervasızca kullanması (Alıntı değil çalıntı durumu var). Kurusawa sessiz kalmıyor bu duruma, yapımcılar 1ooooo USD ve gişe gelirlerinin %15’iyle işi bağlıyorlar. Leone ardı ardına sinema tarihinde yer eden spagetti westernler çeviriyor.

İşte böyle bir adam Kurusawa. Büyük işler yaparak büyük olmanın bir adım ötesine geçenlerden; büyük işler yaparak kalıpları değiştiren, başkalarını derinden etkileyenlerden. Yojimbo,  Yedi Samuray için ayıracak 3,5 saati olmayanlar için aynı zamanda iyi bir başlangıç filmi Kurusawa seyretmek isteyenlere. Şiddetle öneririm.

Yıllar sonra yeniden..

2007 yazından aklımda kalan biri iyi biri kötü iki olay var; evlendim ve motorumu sattım. Motorumu sattığım andan itibaren ileride tekrar bir motor alacağımı biliyordum, o gün bu günmüş.

V-strom

Yıllardır seleye oturmamış olmanın tedirginiliğini yağmur çamur demeden yakın mesafelere yaptığım ufak gezilerle atıyorum. Fotoğraflar Camili Köyü girişinde çekildi.