göz açıp kapama süresinde Türkiye -notlar

Gelmeden önce buraya, kalacak yer ve diğer hazırlıklar konusunda neredeyse hiç bir şey yapmama gerek kalmadı. Herkes şans diyebilir. Çoğunlukla şanslı bir insan olduğumu hiç inkar etmem ama bu öyle değil. Eski arkadaşım Ömer Berköz ile beraber neredeyse iki senedir burada aynı anda bulunma fikri üzerinde çok konuşup çalıştık. Bir ay kaydırma payı ile başardık. Ben buraya geldiğimde Ömer çoktan buradaydı. Benim veya yurtdışında yaşamaya başlayan herhangi birinin yaşayacağı tüm irili ufaklı sıkıntıları ben gelmeden yaşamıştı. Bana düşen Ömer’in ayak izlerinden kolay bir başlangıç yapmak oldu. Gerisi baştan sona keyifliydi.

St Patrick gününde Jöntürkler
St Patrick gününde fes haline getirilmiş şapkalarıyla Jöntürkler. Gülüşümüz iki ayın özeti olsun.

İki güzel ay göz açıp kapayana kadar geçtikten sonra benim onu uğurlamam gerekiyordu, tersi oldu. Önceden planlanmış bir Türkiye seyahatim Ömer’in gidişinden önce olunca yine uğurlanan ben oldum.

Türkiye seyahati ise gözün kapanıp açılması arasındaki süre kadar çabuk ve güzel geçti. Anabilim Dalımızın kurucusu Prof.Dr. Ayhan Numanoğlu Hocamıza unutulmaz bir veda oldu. Haydarpaşa’da yaptığı, merkezine Cahit Sıtkı’nın Kırkıncı Oda şiirini koyduğu konuşma asla unutulmayacak cinstendi, birgün bulabilirsem burada paylaşırım. Gece yemekte yaptığı kapanış konuşması da unutulmayacak ama paylaşılamayacak bir konuşmaydı. Kendisine bir kez de buradan minnet ve teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bugün severek çalıştığım klinikten bahsedebiliyorsam onun -dile kolay- 24 yıllık emeği, tüm siyasi politik çalkantılara karşı durup gemiyi terketmemesi ve nihayetinde beni kabul etmesi nedeniyle.

20140508-050727.jpg
2 Mayıs 2014, Haydarpaşa

Pazar 2. geleneksel klinik pikniğimizi de yaparak aileyle, dostlarla,  sevdiğim insanların en azından bir kısmıyla ve tabii İstanbul’la özlem giderip yeni hatıralar biriktirdikten sonra yola düştüm tekrar.

20140508-050741.jpg
Sapanca hatırası
20140508-050752.jpg
Geri dönüş hazırlıklarında, bavulu kapatmakta zorlanırken.

Geri dönüyorum. 12f numaralı koltuğun küçük ve yeterince kirli penceresine alnımı ve burnumu dayamış artık iyice alçalan uçaktan uzaktaki şehri seçmeye çalışırken bir yandan da haftasonunu, hayatıma nasıl etki ettiğini ve Ömer’in güleryüzünün olmadığı boş bir eve döndüğümü düşünüyorum.

20140507-095759.jpg

Az sonra evimde olacağım. Şimdilik evim dediğim yerde. Bir ay daha.